13 Mayıs 2012 Pazar

Palmodoro - Bağdat Caddesi

Şaşkınbakkal'ın şiki miki mekanlarından Palmodoro restoran, bahçesinin güzelliğini tuvaletlerine yansıtamıyor malesef. Vasat, siradan bir tuvalet deyip geçebilirdim ama malesef özellikle kadınlar tuvaleti ile ilgili anlatılanlar Palmodoro'ya yakışmayacak cinsten.

Gerçi starter siparişimizi unuttuklarında birşeylerın yanlış olduğunu anlamalıydım belki de. Kadınlar tuvaletinde tuvalet kağıdı yokmuş. Hadi bu olmaması gerken bir durum ama arada sirada yoğunluktan dolayı olabilir diyelim. Durum görevliye iletildiğinde alınan cevap ise utanç verici; "Lütfen yukaridaki tuvaleti kullanın", üstelik bunun söylendiği kişi son evresinde hamile ve merdiven çıkacak halde değil. İşin daha da kötüsü yukaridaki tuvalet leş.

Mekan aslında iyi bilinen bir yer. Bunun o günlük bir aymazlık olduğunu da düşünebilirsiniz ama bendeki intiba gerçekten iyi değil. Malesef keyif bir bütünlük ve yediğim pizzadan da memnun kalmadım.




12 Mayıs 2012 Cumartesi

Park Adana Kebapçısı - Çekmeköy

Beklentinin üzerinde bir lezzet durağında oldukca da güzel bir tuvalet mevcut. Yani en azından ilk başta insan memnun kalıyor; Müzik yayını var, sicak su var ortam tertemiz,... insan daha ne ister?.... Işık ister :)

Teknoloji her zaman iyi olmuyor. Sensörlü ışık koyulmuş tuvalete. Hoş birşey aslında, enerji tasarrufu vesaire güzel şeyler tabii ama tuvalet kabinine girince eğer sensör hareketinizi algılamıyorsa zor durumda kalabiliyorsunuz.

Bunun dışında memnuniyet verici bir tuvalet...










21 Nisan 2012 Cumartesi

Big Chefs - Batı Ataşehir

Gelişen Batı Ataşehir'in havalı mekanlarında Big Chefs yüksekten uçan fiyatları ve leziz yemekleri ile zaten tanınıyor artık. Buyrun burda da tuvaleti hakkında bir değerlendirme okuyun.

Aslında ilk gidişlerimde pek tatmin olmamıştım Big Chefs'de, sanırım hatalı bir seçim yapmış olmalıyım ama tekrar denemekte fayda varmış bu sayede tuvaletini de ziyaret etme firsatını yakaladım.

Tuvalete girişte, kapıda sizi siyah beyaz James Dean karşılıyor. Çok azımız filmini seyretmiştir, yeni gençlerin de pek azı kim olduğunu bilir diye tamin ediyorum ama yine de kesinlikle karizmatik. Şimdi düşünüyorum da kadınlar tuvaletine hiç dikkat etmedim. Acaba kapıda kimin fotoğrafı vardı? Kesin Marlyn Monroe'dur...

İçeride koyu bir dekorasyon var ve siyah beyaz fotoğraflar devam ediyor. Siyah ağırlıklı dekorasyon tamam ama ışıklandırma o kadar zayıf ki insan ilk girişte biraz şaşırıyor. Bir nebze daha aydınlatma iyi olurmuş. Özellikle kadınlar tuvaleti bu açıdan sıkıntılı olsa gerek. O kadar loş ortamda makyaj tazelenmez herhalde (var mu bunu yapan hala?)

Lavabolar sıradışı geniş dikdörtgen şeklinde yanlız bu tasarımın ciddi bir sorunu var. Bütün pislik lavaboda kalıyor. E insan bir önceki müşterinin kılları ve sümükleri ile karşılaşınca en havalı dekorasyon bile etkisimi yitiriyor.

Bir tasarımın görselliği önemli tabii ki ama işlevselliği düşünülmemiş bir tasarımda sonuç başarısız oluyor

Sonuçta değişik bir tuvalet ama beni mutlu etmedi. Belki de beklentim fazla yüksekti.

Gitmişken bir türk kahvesi için. Tat ve sunum çok başarılı, tuvalete evde gitseniz de olur :)









12 Nisan 2012 Perşembe

Ümraniye'de bir Simit Sarayı

Bu tuvaletın blogumda yer bulmasının sebebi beni kendi açımdan düşünülebilecek en acil durumlardan birinden kurtarmış olması.

Ümraniye çarşıda bir buluşma için yoğun trafikte yol alırken kabuslarımdan biri gerçekleşti. ve bir anda inanılmaz sıkıştım. Geçmişte de buna benzer kötü maceralarım var malesef ve hepsi iyi bitmedi :)

Hemen bulduğum ilk park yerine yerleştikten sonra  ihtiyacmı gidermek için nereye gitsem diye bakınmaya başladım. Medeniyetin göstergesi kaldırımların yüksekliği derler ama bence umumi tuvaletlerin çokluğudur esas gösterge. Bizde de nedense umumi tuvalet çok azdır. Belki de cami tuvaletleri bu işlevi yerine getirdiği için.

Sonuçta kendimi bir Simit Sarayına attım, üst katlara doğru merdivenleri tırmandım ve inanın o an o köhne tuvalet - ki doğru dürüst bir aydınlatması bile yoktu bana cennet gibi göründü :)

Hijyeni tartışılır ama yine de beklediğimden iyi durumdaydı.En üst katta olması durumu kurtarıyor galiba, insanlar üst kata çıkmaya üşeniyor sanırım.

Aslında lavabo kısmının da fotoğrafını çekmek istiyordum çünkü tuvaletın genel durumunu daha iyi yansıtıyordu ama geln giden çok olunca uygun bir foto alamadım malesef.

Not (28.4.12): "Simit Sarayı" markası konuya hassasiyet gösterip söz konusu mekanın "Simit Sarayı" olmadığını belirtti. Yazıda simit sarayı tamlamasını jenerik bir isim olarak kullanıyorum aslında. Yazıda bahsettiğim yer "Simit Sarayı" değil başka bir isim altında hizmet veren bir simitci. Gösterdikleri hassasiyet için de teşşekür ederim. Kendi tuvaletlerinin de resmini yollamışlar. Düzgün bir görünümü var yolumuz düşerse orayı da yazarız :)


Ataşehir Şifa Acil Tuvaleti

Hep yemek yiyip tuvaletleri yazacak değilim. Bu sefer de yolum Ataşehir Şifa Hastanesine düştü. Hem de bu blog ile çok alakalı bir konu için; ateşli ishal :)

Artık yediğim ne dokunduysa bilemiyorum yataktan kalkamayacak hale gelince Acil'e gitmekten başak bir çarem kalmadı.... ve bu firsati oradaki tuvaletlerin fotoğraflarını çekmek için kullandım.

Aslında daha sıradan bir tuvalet beklerdım ama bu tuvalette hastane kurallarına uygun olarak başak tuvaletlerde göremeyeceğiniz bir çok şey var. Bir kere ellerinizi nasıl yıkamanız gerektiğini anlatan bir yazıyı lavabonun soluna özenle yapıştırmışlar. Öyle 5 sn el yıkayıp gitmek yok! 30 san güzelce sabunla yıkayacaksınız ve sonrasında da musluğa çıplak elle dokunmayacaksınız. Musluk peçete ile kapatılacak.
Resimde sizin de dikkatinizi çekecektir. Aynalar öne doğru eğilimli. Bunu neden yapmışlar emin değilim. Ilk başta ayna kırık sandım ama sonra biraz inceleyince bunun bilinçli olduğuna kanaat getirdim. Herhalde aynada kendimize değil ellerimize bakalim diye yapmışlar.

Ayrica acil durumlarda kullanılmak üzere duvardan kırmızı bir ip sarkıyor. Hemşireyi çağırmak için o ipi çekmeniz gerekiyor. Kapı içeriden kilitleniyor ama herhalde dışardan açmanın bir yolu vardır.
Ilginç de olsa hastane hoş bir ortam değil, mümkünse yazılara daha keyifli mekanlardan devam etmek istiyorum...





8 Nisan 2012 Pazar

Beppe Pizzeria - Moda

Moda'da küçüçük bir restoran olan Beppe 'nin tuvaleti de haliyle ufacik. Ancak dar alana uygun olarak nadir görülen ufaklıkta banya ve tuvalet ürünleri kullanmışlar. Lavabo ufacık ve tuvalet daracık. Alan küçük olunca yapacak çok fazla birşey yok tabii. Tuvaleti bile olmayan Kırıntı Moda'dan iyidir.

Hijyen yerinde, ufak bir çiçek ve koku da konulmuş. İyidir yani :)






Eltes Güneşi Sitesi

Eltes Güneşi sitesinin sosyal tesislerin bulunduğu alanda bir de herkese açık bir tuvalet bulunuyor. Çok bir özelliği yok, uzun uzun anlatacak. Sıkıştığınızda gidecek yeri bilin :)  sizi fotolar ile baş başa bırakayım




31 Mart 2012 Cumartesi

Beşiktaş Cafe Beltaş

İçki satmadıkları için çokca eleştirilseler de genel olarak Beltaş işletmelerinin başarılı olduğunu düşünüyorum. Orta seviyede. Beşiktaş Beltaş Cafe hep tıklım tıklım bundan en çok etkilenen de tuvaletler oluyor tabii.

Mavi ağırlıklı bir görünüm tercih etmişler. Koku koymaları da hoş olmuş ama artık eskimiş olan fayanslar ve lavabo ortama kasvet katıyor. Değiştirmenin zamanı gelmiş.

O duvardaki resim neyi temsil ediyor bilemedim ama bana anlamsız geldi.







24 Mart 2012 Cumartesi

Ahtapot Restaurant - Beşiktaş

Ahtapot Balıkçısı Beşiktaş balıkcı pazarının iyi bilinen yerlerinden. Tuvaletleri de Beşiktaş standartlarında oldukca iyi.

Son dönemlerde yenilendiğini tahmin ettiğim tuvaletlerde en çok eleştirilebilecek olan tuvalet tasarımının restoranın genel dekorasyonu ile uyumlu olmamasi. Restoranda herşey ahşap ağırlıklı iken tuvalet siyah beyaz fayanslar ile döşenmiş. Tuvaletin ahşap kapısı restoranın genel havasını yansıtıyor ama geriye kalan dekorasyon ile tamamen uyumsuz.

Aslında tuvaleti bir de akşam saatlerinde görmek lazim ama benim gittiğim öğlen saatinde (neredeyse hiç müşteri yokken) temizlik yerindeydi. Tek tuvalet akşamlari zaman zaman kuyruğa sebep olabilir gibi duruyor ama çok fazla sıkıntı olmasa gerek.

Otomatik kağit havlusu makinasının kablosu birçok başka tuvalette gördüğümüz gibi yine duvarda garip bir şekilde sallanıyor. Bu sefer duvarda duvara boyluca uzanıyor.








11 Mart 2012 Pazar

Rossopomodoro - Bağdat Caddesi

Bu blogu yazmaya başlamamın esas sebebi güzel tuvaletleri tanıtabilmekti. Yoksa pis tuvaletler çok da iç acıcı bir konu değil. Bugün yine zevkle gittiğim bir tuvaleti anlatma imkanım var.

Rossopomodoro (ne zor bi isim !?) mekanın geneline gösterdiği özeni tuvaletlere de göstermiş. Hatta fazlasını...

Merdivenden aşaği inildiğinde son basamağın bitimi ile birlikte sağda sizi şarap mahzeninin manzarası karşılıyor. Şarap mahzenini ışıklandırmışlar ve bir cam bölme ile seyire açmışlar. Tuvalet ile doğrudan bir alakası yok ama yol üzerinde hoş bir süpriz oluyor, göz atmadan edemiyorsunuz.

Merdiven bitimindeki boş alanda sevgilisini bekleyenler için bir kanepe koymuşlar. Artık sevgililer tuvalet çıkışında pek beklenmese de hoş bir ayrıntı.

Mekanın tavanı oldukca yüksek ve bu yüksekliğin tamamını tuvalet kapıları için de kullanmışlar. Kadın- Erkek ayrımı kapıya verilen bir gölge figür ile sağlanmış.

Içeri girdiğinizde sizi siyah kırımızı dizayn edilmiş modern bir tuvalet karşılıyor. Işıklandırma yanlardan yapıldığı için çok havali. Ayrıca içerde ortam kokusu ve müzik de bulunduğu için insan kendini rahat hissediyor.

Temizlik konusunda yapılacak bir eleştiri yok, tuvaletler için mavi küplerden bile kullanmışlar, taktir ettim. Ayrıntılarda da dikat edilmiş burada; tuvaletın yanında bulunan çöp kutusu sensörlü :) Sensörlü musluk ya da kagıt makinası çok gördüm ama çöp kutusu hatırlamıyorum. Hoş olmuş.

Herşeyiyle orjinal bir tuvalet. Başka restoranların örnek almasını diliyorum.










4 Mart 2012 Pazar

Suadiye Cafe

Suadiye'nin en havali mekanlarındandir Cafe Suadiye. Düzgün bir tuvaletleri var aslında ve gayet temiz ama o kadar büyük bir mekan için iki pisuvar ve bir tuvalet az değil mi? Üstelik lavabo da tek. Erkekler zaten ellerini yıkamıyorlar diye mi düşünmüşler nedir?

Dekor cafenin genel havası ile uyumlu. Tuvalet kapısının içinde ve dışında bulunan boy aynası hem mekanı daha ferah yapmış hem de işlevsel. Taban ile duvar fayanslarının uyumu yerinde ve ortamın sakın bir havası var.

Şu otomatik kagit havlu makinasının elektrik kablosu öyle başıboş sallanmasa ne güzel olurmuş. Bu makinaları önceden düşünmek bu kadar mı zor? Tuvaleti tasarlarken buraya elektrikli çeşitli aletler gelecek bunlarin elektrik kablolarını duvardan hizaliyalim diye düşünemezler mi? Ya da duvar dibine bir priz yapılsa oradan muntazam bir şekilde çekilse....

Haftasonlari zengin brunch menüsü nedenyle tercih edilen bir yer Cafe Suadiye ve çok sayıda çocuklu aile de geliyor. Bebeklerin altını değiştirmek için de uygun bir ortam yok burada anladığım kadarıyla. Bunu da göz önünde bulundururlar umarım.

Şu kagit cihazının üzerinde bulunan yazıya da dikkat çekmek isterim. Kagıdın yana doğru çekilmesi gerektiğini yazmışlar. Bunu birçok yerde görebilirsiniz. Sanırım insanlar devamlı olarak düz çektikleri zaman cihaz bozuluyor. Birçok tuvalette benzer bir cihaz ve aynı uyarıyı görebilirsiniz.

Bu durum biraz garip değil mi? Demek ki insan doğasi o kagit havluyu düz çekmek istiyor. Ufak bir tasarım değişikliğine gitmenin zamanıdır bence artık. En fiyakali tasarım tuvalette bile kagıda böyle bir not yazma ihtiyacı hissediliyorsa cihazın tasarımında bir sorun vardır.




19 Şubat 2012 Pazar

Nakkaş Kebap - Nakkaştepe


Nakkaş Kebap büyükce bir yer. O yüzden diğer birçok restoranrraki tuvaletlere oranla daha büyük bir tuvaleti var. Erkeklerde problem olmuyor pek ama kadın tuvaletlerının önündeki kuyruğa sık sık rastlamışsınızdır. (Rivayet o ki genel olarak kadın tuvaletleri de daha pis oluyor)

Birçok tuvalette pisuvarlar kapıdan girince hemen karşısınıza çıkıyor halbuki ideal olan kapıdan girince sadece lavaboların görünmesidir. Burada bu konuya dikkat edilmiş ama yine de mimari biraz garip.

Tuvaletlere girince sağınızda lavabolar kalıyor düze devam edince dar bir koridordan geçiyorsunuz ve bu koridorun sağında iki tuvalat kabini bulunuyor. Bu dar koridoru geçince de pisuvar alanına geliyorsunuz.

İyi hoş ama koridordan geçerken tuvalette meydana gelen tüm faaliyeti duymak zorunda kalıyorsunuz.Çok sıkıntılı bir durum yok ama nahoş sonuçta.

Temziliğe diyecek birşey yok. Bu kadar kalabalık bir restoranda tuvaletleti temiz tutmak kolay iş değil. Nakkas Kebap benim gittiğim Cumartesi akşamında bunu başarmış durumdaydı.

Bir Kebpcıdaki tuvaletten beklentim zaten değişik bir tasarım değildir. Temiz olsun, rahat olsun yeter.