25 Kasım 2013 Pazartesi

Köfteci Ramiz - Maltepe Sahil

Bu yazı aslında Sahan Kebap Ataşehir için olacaktı ama onun resimleri yerine Köteci Ramiz'i kaydedip, orjinalleri de silince konu başlığı değişmiş oldu.

Beklediğimden daha güzel bir tuvalet bulunuyor Köteci Ramizde. Aslında genel olarak iç mekan bütün olarak benim beklediğimden daha nezih. Dışarıdan daha salaş bir görünümü var.

Tuvalete giden yolda çiçekli bir resim eşlik ediyor size ve içeride de bir tablo mevcut. Resimli tuvaletleri genel olarak seviyorum. Ortamı daha sıcak yapıyor. 

Lavabonun yanında kullandığınız kağıt havluyu veya çöpü atabilmeniz için bir delik var, altında da çöp torbası. Bu uygulamayı ilk gördüğümde cidden başarılı bir tasarım diye düşünmüştüm. Çöpü böylece hiç görmezsiniz. Çöp kutuları çok nadiren estetik olduğundan ve illa ki birileri basket oynamaya kalkıp ıskaladığından, ortalıktaki bir çöp kutusu düzen ve temizlik algısını bozuyor.

Köteci Ramiz'de tuvaleten çıkarken en çok dikkat etmeniz gereken şey, kapının aynı zamanda bir basamak üzerine kurulmuş olması. Kapı eşiği zeminden bir basamak yukarida yani. Bu uygulamayı hangi dahi iç mimar düşünmüş bilmiyorum ama sanırım o sırada çok ayık değildi. 

Kaçınılmaz olarak tuvaletten çıkarken bir kere tökezliyorsunuz. Benden söylemesi, aman dikkat









4 Kasım 2013 Pazartesi

La Maison Restorant

Istanbul'umuzun güzide Fransiz restoranlarından, nice ödüle dahip, leziz yemekleri ve geniş şarap seçeneği ile unutulmaz boğaz manzarasına hakim La Maison restorant loş ışık ve başarılı müzik seçimi ile romantik akşam yemekleri için tercih ediliyor.

Bu kadar güzel bir mekanın tuvaletinde de özen bekliyorsunuz... ancak beklemeye devam edin zira tuvaletler 3. sınıf esnaf lokantası tadında. Tuvalete girerken kapıdaki orjinal erkek/kadın figürü çok şey vaat etse de, içeri girdiğiniz zaman hayal kırıklığına uğramanız kaçınılmaz.

Fotoğraflardaki kadın/erkek amblemlerine dikkatli bakmanızı tavsiye ederim. Gerçekten güzeller! Ancak çakır keyifi biraz geçen arkadaşların yanlış tuvalete girmesi kaçınılaz. Dikkatli bakmayınca her ikisi de birbirine benziyor.

Hangi amblemin sizi doğru tuvalete götüreceğini tahmin edip kapıdan içeri girdiğinizde sizi soğuk bir beyaz karşılıyor. Temizliğe söylenecek bir söz yok ancak temizliğin tuvaletlerde beyaz ile vurgulandığı dönemleri çoktan geçtik. Artık biraz daha tasarım görmek istiyoruz, La Maison daha iyisini hak ediyor.







8 Eylül 2013 Pazar

Zuma Restorant

Sen tut Ortaköy'ün en havalı mekanlarından birine taa Mayıs ayında git,ama bloga yazmak için aylarca bekle. Olacak şey değil :)

Restoran'ın terası ve ana yemek salonu oldukca şık. Garsonlar ender olarak rastlanacak düzeyde kibar ve bilgili, e yemeklere zaten söyleyecek söz yok. Sadece suşi roll'lar değil, birçok değişik Japon lezzetini burada tadabilirsiniz (suşi sevmiyorsan gitme tabii kardeşim!), e bakalım tuvaleti nasıl?

Aslında retoranın tuvaleti var mı yok mu tartışılır, çünkü tuvalete gitmek için ana yemek salonunda bulunan arka kapıdan çıkıyorsunuz, ve odanın tasarımı, havası, dekoru bir anda şık bir restorandan bir plaza veya alışveriş mekanınn koridoruna dönüşüyor. Hala restoranda mıyız yoksa burası artık farklı bir yer mi? Çıktığınız kapı ve ani ortam değişikliği artık restoranda olmadığınız hissettiriyor. Nasıl Kanyon'da bazı restoranların tuvaleti yok, gidip AVM'nin tuvaletini kullanıyorsunuz burası da öyle gibi, ama daha yakın... e bu kadar güzel bir mekanın durumu bu olmamalıydı?

Kapının çıkışında solda kocaman bir ayna var ki bu tuvalete giden yolda her zaman tercih edilen birşeydir, Sonra ek bir özelliği olmayan standart bir kadın / erkek sembollü kapıdan içeri giriyorsunuz.

Loş bir restoran ortamından ayıdınlık bir koridora sonrasında ise yeniden koyu renkli bir tuvalete ulaşıyorsunuz. Bu geçiş biraz şaşkınlık yaratıyor aslında ve alkol ile buğulanmış kafalarda belirli bir zindelik yaratacak olsa da tercih edilmemelidir.

Tuvaletteki temizlik ve hiyene söyleyecek bir şey yok., siyah - beyaz zıtlığı üzerine kurulmuş dekor da okdir ama işte bir özelliği de yok.Insan Zuma'dan farklı bir şey bekliyor. Japonya'ya özgü bir dekorasyon olsun demiyorum ama bu da fazla siradan olmamış mı?

Tuvaletteki tek eğlenceli öğe, işletmenin asmış olduğu duvar yazısı: "hijenik ped ve tuvalet kağıtları çöp kutusuna" atılacakmış. Tuvalet kağıdı ile ilgil konuyu anlamıyorum ama onu zaten geçtık diyelim erkekler tuvaletinde hijenik ped ile ilgil bir yazıya gerek var mı gerçekten?

Ne biliim, Zuma'ya gidin, yiyin, için, eğlenin on numara mekan; ama tuvaletinde görülecek özel birşey yok :)












25 Ağustos 2013 Pazar

SPL - Sermaye Piyasası Lisanslama Kuruluşu

Aslında ofis tuvaletleri başlıbaşına ayrı bir blog konusu. Derlenip toparlansa eminim ne hikayeler çıkar; Sifonu çekmeyi unuttuğu için temizlikciden firça yiyen müdür, ve tuvalette uyuyan yönetici asistanı ile ilgili birer hikaye bende va;r inşallah başka bir yazıda anlatmaya firsat olur :)

Aşağıdaki fotoğraflar bir süre önce ziyaret ettiğim SPL'nin Bankalar caddesindeki yeni ofisinden. Yeni olduğu için gayet şık ve ciddi bir tasarımı var. Yeni ofislerde, plazalarda özellikle hoşuma giden tuvaletlerde duş için de bir kabin bulunması.

İşe bisikletle gitmeyi hayal eden biri olarak; bu hayalin ilk adımı ofisteki duş oluyor! Pedalleri çevirirken o kadar terledikten sonra duş alıp hızlıca giyinmek için uygun bir ortam şart.

SPL'deki duşta herhangi bir donanım (sabun, şampuan vs) göremedim ama herşeyi de şirketten beklememek lazım.

Yıllar önce Beybi Giz Plaza'da gittiğim bir iş görüşmesinde tuvalete uğradığımda inanılmaz şaşırmıştım. Karşımda tam donanımlı bir duş vardı. Hatta biraz abarttıklarını bile söyleyebilirim; Sabunlar, şampuanlar, kokular... Ofisi SPA'ya çevirmeye de gerek yok tabii... Keşke o zaman fotoğrafını çekebilseydim.




23 Temmuz 2013 Salı

Zamane Kahvesi - Suadiye

Zamane Kahvesi'ne aslında oldukça uzun bir zaman önce gitmiştim bu fotoğrafları çektiğimde. Hatta üzerine 3, 4 kere daha gittim sonradan ama yazmak ancak bugüne nasip oldu.

Nedense Zamane Kahvesi'nin tuvaletleri ile ilgili aklıma olumsuz bir imaj vardı ama şimdi fotoğraflara tekrar baktığım zaman, gördüklerim hoşuma gitti.

Hangisiydi bilmiyorum ama ya ikinci ya da üçüncü gidişimde üst katta bulunan tuvalete giderken yanlışlıkla tuvaletleri teğet geçip dosdoğru çalışanların bölümüne geçmiştim ve hemen sağda bulunan tuvalete girmiştim. Tuvaletin ne kadar kırık dökük olduğunu düşünürken yanlış yerde olduğum gerçeğı kafama dank etmişti. Yine de işimi bitirip öyle çıkmıştım personel tuvaletinden :)

Genel olarak mekan bir bütünsel mimari iç tasarıma sahip ve buna tuvaletler de dahil. Şu tuvalet kapılarındaki işaretlere bakın mesela. Zamane Kahvesi konseptine uygun erkeği betimleyen bir kupa... Ancak tuvaletlerin yenilenme zamanı da gelmiş gibi. Biraz daha modern bir görünüme kavuşursa ziyaretçileri daha mutlu ayrılabilir.

Diğer bir konu Zaman Kahvesi'nin çocuk ve bebek dostu bir cafe restorant olması. Girişte  merdiven önündeki boşlukta çok sayıda puset görebilirsiniz. Özellikle üst kat oldukca ferah tutulmuş, bunun tam aksi ise yaz aylarında açık olan girişteki bahçe için geçerli. Orada masalar daha dip dibe ve kalabalık... Kahvaltıda omlet tavsiye ederim!



14 Temmuz 2013 Pazar

Borsa Restaurant İstinye

Tuvalete gelmeden önce Borsa İstinye neden bu kadar övülüyor hiç anlamadım. Iç mekan tasarımı vasat, yemekler orta, garsonlar ise böyle bir mekana yakışmayacak kadar tecrübesiz.

Yabancı bir misafir ile gittik. Adet olduğu üzere kendisine yurdumuzun güzel yemeklerinden tattırmak istiyoruz ama tek bir yemek sipariş edersek diğerlerinden mahrum kalacağı için karar veremiyoruz. Böyle bir durumda ne yapılır? "Ortaya karışık" (bkz. little little in the middle :-) ) bir şeyler sipariş edilir.

Artık bunu söyledikten sonra garson durumu ele alır ve elinden geldiğince müşterileri memnun etmeye çalışır. Restoranda ne ön plana çıkıyorsa onlardan bir demet sunar dimi?

Bizim garson ise, bize boş gözlerle bakıyor ve hala ne getireceğinin detaylarını bizden almaya çalışıyordu.

Uzun bir sipariş sürecinden ve yemekler yedikten sonra tuvaletin yolunu tuttum.

İlk intiba beğeni ile şaşkınlık arasında birşeyler. Ben daha Kebapcı ya da Osmanlı motifleri ile ilgili bir tasarım bekliyordum. Ancak onun yerine çok sade ama şık bir tuvalet ile karşılaşıyorum. Tertemiz ve bunu bastırarak vurgulayan bir atmosfer var.

Bir dönem çok moda olan ve sıkca kullanılan kase lavabolar ve dikdörtgen musluklar çok klişe ama bunları severim o yüzden  söyleyecek birşeyim yok.

Duvardaki resmi ise kocaman bir artı.






19 Mayıs 2013 Pazar

Venge - Levent

Levent'in güzide :) mekanlarından Venge'de tuvaletler girişinin hemen solunda bulunuyor. Ilk etapta tuvaletlerin girişe yakın bulunması iyi bir fikir gibi dururken pratikte pek öyle olmuyor. Tuvatler giriş, dolaysıyla çıkışta olunca insanlar "çıkmadan bir uğriim" fikrinde oluyorlar ve çıkış civarinda bekleyen insanlar birikiyor. Kim tuvalet bekliyor kim araba bekliyor belli olmuyor;
 - Beyfendi sizinki geldi
 - Yok, aramızda kalsın bizimki biraz kabız bugün
 - Beyfendi arabanız diyorum, o geldi !!!
- !?!? :)

Tuvalatlere giriş güzel. Erkekler için hoş bir puro resmi, kadınlarda ise güzel bir stiletto. Karıştırmaya imkan yok.

Bu girişten sonra insan biraz daha "stil" birşeyler bekliyor ama malesef içerisi siradan. Ilginç olan pisuvarın yanında karikatür bulunması. Daha salaş bir cafe'de hoş bulabileceğim bu uygulama burada biraz eğreti durmuş. Nasıl diyeyim; mekanın ağrılığı ile uyuşmuyor.




16 Mayıs 2013 Perşembe

Köşebaşı Cadde Restorant

Köşebaşının logosu çok güzel değil mi? Bir kebapcıyı andırmıyor hiç ve gerçekten özenle çalışılmış bir logo. Böyle bir mekanda tuvaletlerin de özenli olmasını beklerim ve beklentim karşılanıyor.

Tuvalet tuvalettir sonuçta bu yüzden ufak ayrıntılar önemli farklar yaratıyor.

Dar bir koridordan gidilen tuvatleri sevmiyorum ama bazen fiziki imkanlar başka bir seçenek birakmıyor. Burada da bu durum söz konusu ama erkek ve kadın tuvaletini birbirinden ayırmak için bir pipo ve kadın ayakkabısı kullanmış olmaları hoş olmuş.

Pipo gerçek ama o tarz bir ayakkabıyı gerçekte kim giyer bilemedim. Nedense bana Pamuk prensesin geride kalan pabucu gibi geldi. Onun da kaderi tuvalet kapısında asılı kalmak olmuş :)

Pipo'nun fotoğrafını çekerken yakalandığım garson bana müşterilerin devamlı olarak bu Pipo'yu çaldıklarını söyledi. Düzenli olarak yenilemek zorunda kalıyorlarmış. Ne garip insanlar var... tuvalet kapısındaki pipoyu çalmak nasıl bir piskolojidir?

Içeri girdiğiniz zaman sizi ahşap bir tezgaha oturtulmuş modern bir lavabo karşılıyor ve duvarlarda çerçeve içerisinde işlemeler var. Ayrıca bolca ayna kullanılmış. Kapılardaki ayna kullanımı ortamı olduğundan büyük gösteriyor. Kabin içerisinde hem tuvalet var hem de lavabo var. Bu pek sık rastladığımız bir düzen değil ama önemli bir artı puan.

Şu duvardaki tuvalet temizlik çizelgesi de olmasa tam olacak.








10 Mayıs 2013 Cuma

Midpoint - Trump Kuleleri

Daha önce Trump Kulelerinin tuvaletlerinden bahsetmiştim. Şimdi de AVM içerisinde bulunan Midpoint Cafe'nin tuvaletlerine göz atalım.

Ancak ondan önce belirtmeden geçemeyeceğim. Köy usulu omlet enfesti. Neredeyse 1.5 ay önce gitmiştim ama hala dönüp ondan bahsediyorsam anlayın ne kadar lezzetli olduğunu.

Malum Midpoint zaten ünlü Cafe'ler arasında ve buradaki Cafe'nin de iç dekoraysonu gayet hoş. Diğerlerine göre biraz daha "business" havasında bir genel dekorasyon var.

Tuvaletlere doğru giderken sizi neşeli kapı sembolleri karşılıyor. Özellikle kadınlar tuvaletinin kapı sembolüne bayıldım. Çok basit, çok net ama yine de eğlenceli bir tarafı var.

Tuvalete girince biraz şaşırdım açıkcası. Siyah bidonlar üzerine oturtulmuş lavabolar, sanal olarak kirli havası veren gri duvarlar, bilerek duvarın üzerinde geçirilmiş borular... bunların hepsi bir tarzı yansıtıyor. Ona şüphe yok ama az önce çıkageldiğiniz business ortamı ile çok da uyumlu değil. Bir an, acaba çok mu sarhoşum da bir Rock Bar'da olduğumu unuttum, diye düşünebilirsiniz. İnsan biraz daha steril, ne biliiim biraz daha snob bir tuvalet bekliyor.Bilerek de yapılmış olabilir gerçi... tam karar veremedim